
Farklı Psikoterapi Kuramlarının Varoluş Nedenleri: Bilimsel Bir Perspektif
Mart 1, 2025
Baş Etme Becerileri: Farklı Yaklaşımlar ve Psikolojik İşlevleri
Mart 15, 2025Psikolojik danışmanlık sürecinde sıklıkla tanık olduğum şey şu: bireyler sadece yaşadıkları olaylardan değil, bu olaylar karşısında içsel tepkilerini yönetemediklerinde yıpranıyorlar. Tam da bu noktada “self-regülasyon” yani öz düzenleme, yalnızca bir beceri değil, yaşamla temasımızı belirleyen temel bir yapı taşı haline geliyor.
Self-regülasyon; bireyin duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını duruma uygun biçimde düzenleyebilme kapasitesidir (Gross, 1998). Bu kavram sadece dürtü kontrolünden ya da öfke yönetiminden ibaret değildir. Aynı zamanda bireyin ne hissettiğini fark etmesi, bu duyguyu kabul etmesi ve ardından bilinçli bir seçimle nasıl hareket edeceğine karar vermesi sürecidir. Bu süreç, psikolojik esnekliğin ve ruhsal dayanıklılığın da temelidir.
Benim için self-regülasyon, kişinin kendi içsel sınırlarını tanıması, duygusal taşmalarla baş edebilmesi ve gerektiğinde iç sesiyle bağlantıya geçebilmesidir. Bu; bastırmak değil, duyguyla kalabilmeyi öğrenmektir. Danışanla birlikte bu alanı çalışmak, onun yalnızca semptomlarını değil, yaşamla kurduğu ilişkiyi dönüştürmesine yardımcı olur.
Pozitif psikoloji, self-regülasyonu bireyin öz farkındalığını ve öz yeterliliğini güçlendiren bir iyilik hali belirleyicisi olarak ele alır (Baumeister & Vohs, 2007). Duygu odaklı terapi yaklaşımlarında ise bu süreç, duygularla teması kaybetmeden onları dönüştürme becerisiyle ilişkilidir (Greenberg, 2002).
Ayrıca çocukluk döneminde gelişen bağlanma örüntüleri de öz düzenleme kapasitesini derinden etkiler (Schore, 2003). Terapi süreci, bu erken dönem öğrenmeleri fark edip yeniden yapılandırmaya alan açar. Öz düzenleme, bu anlamda sadece bireysel bir beceri değil; ilişkisel, gelişimsel ve nörobiyolojik temellere dayanan bütünsel bir işleyiştir.
Bir danışanın bana “Artık duygularımı kontrol etmek istemiyorum; onlarla kalmak istiyorum” dediği an, öz düzenlemenin ne kadar derin bir dönüşüme yol açabileceğini yeniden hatırlatmıştı. Çünkü öz düzenleme, dış dünyaya uyum sağlama becerisinden çok, kişinin kendi iç dünyasına şefkatle yerleşme halidir.
Kaynakça
- Baumeister, R. F., & Vohs, K. D. (2007). Self-regulation, ego depletion, and motivation. Social and Personality Psychology Compass, 1(1), 115–128. https://doi.org/10.1111/j.1751-9004.2007.00001.x
- Greenberg, L. S. (2002). Emotion-focused therapy: Coaching clients to work through their feelings. American Psychological Association.
- Gross, J. J. (1998). The emerging field of emotion regulation: An integrative review. Review of General Psychology, 2(3), 271–299. https://doi.org/10.1037/1089-2680.2.3.271
- Schore, A. N. (2003). Affect dysregulation and disorders of the self. New York: Norton.