
Geleceğe Umutla Bakmak
Nisan 5, 2025
Öfke: Görülmek İstenen Bir Duygunun Çığlığı
Nisan 19, 2025Her insanın doğuştan sahip olduğu ve yaşam boyu deneyimlediği duygular, sadece hissettiklerimiz değil; aynı zamanda bize kendimiz, ihtiyaçlarımız ve çevremiz hakkında bilgi veren önemli içsel işaretlerdir. Duygular, yalnızca zayıflık ya da karışıklık değil; yaşamı anlamlandırmanın, kendimizi ve başkalarını anlamanın temel yollarından biridir.
Duygularımız; geçmiş deneyimlerimiz, değerlerimiz ve çevremizle kurduğumuz ilişkiler tarafından şekillenir. Birçok birey çocukluk döneminden itibaren belirli duyguların “iyi”, bazılarının ise “yasak” ya da “tehlikeli” olduğunu öğrenir. Bu durum, yetişkinlikte duygularla temas kurmakta zorlanmaya, bazı duyguları bastırmaya ve duygusal içgörünün zayıflamasına neden olabilir (Greenberg, 2002).
Duygular Ne İşe Yarar?
Her duygunun bir işlevi vardır. Duygular, bir şeylerin olup olmadığını fark etmemizi, çevremizdeki olaylara anlam vermemizi ve buna uygun tepkiler geliştirmemizi sağlar (Ekman, 1992).
Duygu | İşlevi |
Öfke | Sınırlarımızın ihlal edildiğini gösterir, haklarımızı savunmamıza yardım eder. |
Korku | Tehlikeye karşı bizi korur, kaçınma ya da hazırlık sağlar. |
Üzüntü | Kayıp ya da hayal kırıklığına tepki olarak ortaya çıkar, içe dönüşü destekler. |
Neşe | Bir şeyin bizim için anlamlı olduğunu gösterir, sosyal bağları güçlendirir. |
Tiksinme | Bizi zararlı olabilecek şeylerden uzaklaştırır. |
Utanç | Sosyal normlarla ilişkili sınırları fark etmemizi sağlar. |
Tüm duygular, bizi bilgilendirmek ve yönlendirmek için vardır. “Olumsuz” olarak etiketlenen duygular dahi işlevseldir; bu duygular bastırıldığında değil, anlaşılıp işlendiğinde dönüşüm sağlar.
Duygularla Temas: Fark Etmek, Kabul Etmek, Düzenlemek
- Fark Etmek:
Duyguların ilk basamağı farkındalıktır. Beden duyumları, içsel konuşmalar ve davranış örüntüleri, hangi duygunun devrede olduğunu anlamamıza yardım eder. Örneğin; göğüste sıkışma ve nefes darlığı genellikle kaygının, mide kasılmaları ise öfkenin bedensel belirtileri olabilir. - Adlandırmak:
“Bir şey hissediyorum”dan “Şu an öfkeliyim çünkü haksızlığa uğradım” demeye geçmek, duyguyu yönetmenin ilk adımıdır. Araştırmalar, duygunun adlandırılmasının limbik sistem aktivasyonunu azalttığını ve bireyin duygu düzenleme becerisini desteklediğini göstermektedir (Lieberman et al., 2007). - Kabul Etmek:
Bir duyguyu kabul etmek, onun varlığına alan açmak demektir. Bastırılan duygular, yok olmaz; farklı biçimlerde yeniden yüzeye çıkar. Bu nedenle duyguları bastırmadan, onları anlamaya çalışmak ruhsal denge için önemlidir. - Düzenlemek:
Her duygunun süresi, yoğunluğu ve işlenme şekli farklıdır. Duygu düzenleme, duyguları bastırmak değil; uygun bir şekilde ifade etmek ve dönüştürmeyi öğrenmektir. Mindfulness, nefes egzersizleri, duygusal yazma, yaratıcı ifade yöntemleri ve terapötik destek bu süreci kolaylaştırır (Gross, 2015).
Duygularla Güvenli İlişki Kurmak: Psikolojik Dayanıklılığın Temeli
Duygularla güvenli ve açık bir ilişki kurabilmek, bireyin psikolojik dayanıklılık kapasitesini artırır (Southwick & Charney, 2012). Zorlayıcı durumlarla karşılaşıldığında, duygusal farkındalığı gelişmiş bireyler, hem içsel kaynaklarını hem de sosyal destek sistemlerini daha etkili kullanabilir. Psikolojik destek süreci bireyin duygularını tanıma, adlandırma, kabul etme ve düzenleme becerilerini geliştirmesi için güvenli bir alan sunar. Özellikle Duygu Odaklı Terapi (EFT) ve Şema Terapi gibi yaklaşımlar, duyguların altında yatan temel ihtiyaçları anlamaya ve duygusal dengeyi yeniden inşa etmeye odaklanır.
Son olarak duygular, yaşamımız boyunca bizimle olan, çoğu zaman bize bir şey anlatmaya çalışan içsel rehberlerdir. Onları bastırmak, yok saymak ya da görmezden gelmek; kendi içsel yön pusulamızı kaybetmek anlamına gelir. Duygularla temas etmek, onları anlamak ve ifade etmek, hem içsel iyilik halimizi destekler hem de sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturur.
Çünkü “duyguya dokunmak, insanın kendine yaklaşmasıdır.”
Kaynakça
- Ekman, P. (1992). An argument for basic emotions. Cognition and Emotion, 6(3–4), 169–200. https://doi.org/10.1080/02699939208411068
- Greenberg, L. S. (2002). Emotion-focused therapy: Coaching clients to work through their feelings. American Psychological Association.
- Gross, J. J. (2015). Emotion regulation: Current status and future prospects. Psychological Inquiry, 26(1), 1–26. https://doi.org/10.1080/1047840X.2014.940781
- Lieberman, M. D., Eisenberger, N. I., Crockett, M. J., Tom, S. M., Pfeifer, J. H., & Way, B. M. (2007). Putting feelings into words: Affect labeling disrupts amygdala activity in response to affective stimuli. Psychological Science, 18(5), 421–428. https://doi.org/10.1111/j.1467-9280.2007.01916.x
- Southwick, S. M., & Charney, D. S. (2012). Resilience: The science of mastering life’s greatest challenges. Cambridge University Press.